Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yakınlık duymak | feel sympathy f. | ||
Tom felt sympathy for Mary. Tom Mary'ye yakınlık duydu. More Sentences |
||||
Genel | yakınlık duymak | become close to f. | ||
Genel | yakınlık duymak | feel closeness f. | ||
Genel | yakınlık duymak | feel intimacy f. | ||
Genel | yakınlık duymak | warm to someone f. | ||
Genel | yakınlık duymak | warm towards someone f. | ||
Genel | yakınlık duymak | sympathize f. | ||
Genel | yakınlık duymak | sympathise f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | yakınlık duymak | feel drawn to f. | ||
Deyim | yakınlık duymak | feel an affinity towards f. | ||
Deyim | yakınlık duymak | someone's heart goes out to f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (birine veya bir şeye karşı) yakınlık duymak | owe f. |